Roma’da bisiklet turu yapma fikri kafamızda oluştuğunda bunu iki farklı rota olarak yapmanın daha faydalı olacağına karar vermiştik. Birinci bölümde şehir merkezindeki turistik yerleri gezerek daha çok kültür turu havasında bir video çektik ve yazı ile de bunu perçinledik.
İkinci bölümde bir tarafına Vatikan Şehrini ve Melekler Kalesini diğer tarafına ise neredeyse kalan tüm turistik yerleri alan Tevere Nehri turunu yapacağız. Daha önceki seyahatlerimde şehir merkezinin altını üstüne getirmiş olmanın verdiği cesaretle birinci bölüm olarak yayınladığımız tur oldukça rahat geçmişti. Fakat Tevere turu benim için de ilk olacaktı. Yazdıklarımın muallakta kalmaması adına bu yazıyı da video ile desteklemenin size deneyimlerimi daha sağlıklı aksedeceği kanaatindeyim.
Luca ve onun arkadaşı Vincenzo’ya ait olan bisikletlerimiz 10 yaş üstü çok konforlu olmamasına rağmen tur boyunca herhangi bir sorun yaratmadı. Kaldığımız bölge olan Via Pavia’dan tura başlayacağımız Trastevere’ye yaklaşık 10km’lik bisiklet yolculuğunun ardından bisikletlerimizle merdivenlerden nehir seviyesine iniyoruz. Hava sıcaklığı 28 derece civarında seyrederken bir tarafımızda nehir ve onu çevreleyen yüksek duvarların seyri ile yolculuğumuz keyifli şekilde başlıyor.
Bisiklet yolunun zemini şehir merkezinin aksine gayet güzel, bıkmadan saatlerce sürüş yapmanızı sağlayacak konfor düzeyine sahip. Yol üzerinde yürüyüş yapan, bisiklete binen insanlarla karşılaşıyoruz. Ortamın verdiği mutluluk hissi ile 10km’lik yolu bir çırpıda geçiyoruz ve yol bizi yukarı tartan piste çıkarıyor. Burada sürüşümüz çok uzun sürmüyor ve araba yoluna bağlanıyoruz. Şehir merkezinin dışına çıkıyor olmamız altımızdaki bisikletlerin eski oluşu ile birleşince ihtiyatlı ruh halim geri dönmemiz gerektiğini kulaklarıma fısıldamaya başlamıştı. Mutlu mesut bisiklete binmeye devam eden Serkan’a ses etmesem arkasına bakmadan İsviçre’ye kadar sürecek gibiydi. Düşüncemi paylaştığımda “Biraz daha gidelim, döneriz.” dedi, fakat o biraz bir türlü gelmedi, iyi ki de gelmedi. Ana yoldan yarım saat kadar bisiklet sürdükten sonra artık yolda görünür bir bisiklet yolu tabelası kalmamıştı. Serkan çok alakasız bir yerden sağa içeri girerek bir restoranın otoparkında bisiklet yolu tabelasını gördü. Tevere nehrinde başlayan bisiklet yolu buradaki yol ile birleşiyordu fakat yabancı birinin burayı keşfetmesi için bizdeki gibi kısmete ya da yerel birine ihtiyacı var.
Şans eseri girdiğimiz yol bizi cadde seviyesinden 2 metre kadar yukarı çıkardı. Yolun iki tarafında sadece yemyeşil tarlaları ve müstakil evleri görebiliyorduk. İstanbul için konuşmuyorum ama nüfus yoğunluğunun daha normal rakamlarda olduğu farklı illerimizde, yerel yönetimler yemyeşil tarlaların birleştiği noktaları doldurup yerden yükselterek bisiklet yolları yapabilir. Yapılmış halini videoda görüyorsunuz. Tartan pistten oluşan zemin muhteşem olmakla beraber mavi gökyüzü ve yemyeşil ortamda bisiklet sürmek bizim için hayal olmaktan çıkmıştı. Şehirden uzaklaşmış olmamız ve bisikletlerde oluşabilecek teknik problem artık benim de umurumda değildi. Ardımıza bakmadan geri dönmeyecekmişçesine sürüyorduk. Yolda yine bisiklete binen, koşan insanlarla karşılaştık. Yolun bittiği yeri ha gördük ha göreceğiz derken 1 saati aşan sürüşümüz bisiklet yolunun bitmesiyle son buldu. Toplamda şehir dışına tek yön yaklaşık olarak 32km toplamda ise 64km bisiklet sürmüştük. Şehir içinde yaptığımız tura kıyasla çok daha zevkli geçen bu tur ile Roma seyahatimizi noktalamış bulunuyoruz.
Roma’ya gelip Tevere turunu yapmak isterseniz güzel bir yol bisikleti turdan alacağınız keyfi arttıracaktır. İlgili yazımızdaki mağazalara uğrayarak sizin için uygun bir yol bisikleti kiralayabilirsiniz.